logo ve başlıklar
7/24 Mail Desteği
Mesai saatlerinde arayınız
Kahve içmeye bekleriz
Fahrettin Kerim Gökay Cad. No:212/D Göztepe
Eğer kullanılması gereken süreden daha uzun sürelerde kullanılırsa veya düzgün bir temizleme, uygun (steril) takıp-çıkarma işlemi yapılmasa kornea zarar görebilir.
Kontak lensin gerekli vitaminleri geri kazanması ve sağlıklı bir şekilde görevini sürdürebilmesi için mutlaka tavsiye edilen lens solüsyonları ile birlikte kullanılmalıdır.
Kontak lensin asla musluk suyu ile iletişimi olmamalıdır. Çok şaşırdığımız bir durumdur ki kullanıcı, tükürüğüyle lensini temizleğini söyledi, nasıl oldu inanamadık. Asla ve asla kesinlikle olmaz, ağzınıza alıp sonra gözünüzün içine yerleştiriyorsunuz, inanılır gibi değil.
Kontak lens yalnızca kendi solüsyonlar ile kullanılır, başka temizlik ürünü asla yoktur.
Kontak lens süresinden uzun ve steril olmayan şekilde kullanılırsa kornea oksijensiz kalır ve çevredeki damarlar oksijen eksikliğini görünce koruma amaçlı bir savaşa başlarlar bu da korneanın damarlanmasına sebep olur. Kornea damarlanmaya başladığı zaman tamamen geri çevirmek o kadar zor ki neredeyse mümkün değildir.
Hepimizin yaşadığı çağ gereği her yer klimalı, bilgisayar kullanımı yoğun. Korneanın nemliliğini azaltan, yani göz kuruluğuna yol açan ortamlar bu yüzden kontak lens için ne kadar takma süresi verilirse, aslında o süreden biraz daha az takmak lazım.
Mutlaka kontak lens kullanımı için göz doktoruna muayene olunmalı ve tıpkı gözlük reçetesi gibi kontak lens reçetesi alınıp optisyenlik müessesinden satın alınmalıdır.
Kontak lensin hep zararlarını anlattığımızı düşündüğünüze eminiz fakat zarar değil aslında anlattıklarımız. Katı kuralları olan bir oyunun kurallarını anlattık diyebiliriz. Oyuncular kavga etmesin, herkes bu oyunu tekrar tekrar oynamak istesin keyif alsın istiyoruz yalnızca.
Kontak lensin çok faydalı olduğu bir durum, keratakonus hastalarında kullanılan sert lens uygulamasını biliyor muydunuz? Uzman bir doktor tarafından (korneanın dışarıya doğru uzaması, koniklemesi) keratakonus hastalarına sert lens tedavisi uygulanıyor. Detaylı bilgiyi sert lensler kısmında alabilirsiniz.
Yağmurlu bir havada gözlük kullanmak çok zordur, kışın buhar probleminden dolayı gözlük kullanmak yine çok zordur. Her ne kadar yeni nesil optik cam kaplamalarını buhar problemini çözmüş olsa da kışın soğuktan sıcağa geçişlerde en az 30 saniyeye ihtiyacınız var. Örneğin kışın bu durumlarda kontak lens çok daha konforlu olacaktır.
Doğru bir tanedir ve kontak lens asla optik gözlüksüz olmaz, optik gözlükte kullanıcının bir engeli yoksa (alerji, göz kuruluğu vs. ) kontak lenssiz olmaz.
Gözünüzün doğal bir gözyaşı üretim sistemi vardır. Gözün dışarıdan görülen ön kısmının daima nemli olması gerekir. Hem net görebilmek, hem gözün kornea tabakasını besleyebilmek hem de gözün dış kısmını mikroplardan koruyabilmek için nemlilik, yani yeterli gözyaşı varlığı çok önemlidir. Diğer bir anlatımla, aslında normal olan, nemli gözlü olmak. Göz kapaklarının altında gözyaşının oluşmasını sağlayan 3 adet salgı bezi bulunur, bu bezler düzenli olarak ürettikleri salgı sayesinde gözü nemli tutar.
Aşırı sıcak havalarda, kuru bir iklim ortamında göz kuruluğu var ise gözden beyne kuruluk iletisi gider, beyin de gözyaşı üretilmesi emrini verir fakat üretilen gözyaşı üç üretim merkezinden sadece birinde hızlı olarak üretilebilir, diğer üretim merkezleri bu hıza yetişemez. Kaliteli gözyaşı üretilemediği için kuruluk duygusu giderilememiş ve ihtiyaçtan fazla sulanma oluşmuş olmasına rağmen gözde acı hissedilir. Devamında beyne hep kuruluk iletisi gider kısır bir döngü devam eder. Bu tip durumlarda göz doktorunun uygun görmesiyle ilave suni gözyaşı kullanılır.
Yaşanan çevrenin gözyaşına önemli etkisi vardır. Kuru ortamlarda, örneğin kışın kalorifer yanan ve yeterince nem bulunmayan kapalı ortamlarda gözyaşı kolaylıkla buharlaşır. Yazın klimalı ortamlarda bulunanlarda, arabada klima kullananlar, klima olmasa bile banka, ofis, büro gibi kapalı, yapay havalandırma kullanılan ortamlarda, yoğun sigara içilen kapalı ortamlarda çalışan kişilerde, gözyaşı kolayca saç kurutma makinesiyle kurutulması gibi kurur. Böyle ortamlarda nem sağlamak için ev ve iş ortamında nem sağlamak için etrafa saksı çiçekleri konulabilir, kaloriferlere ağzı açık su şişeleri asılabilir, klimadan, sigara dumanı olan ortamlar uzak durulabilir.
Sonuç olarak, kuru göz, çağımızın bizlerin yarattığı bir hastalıktır. Tabiiki sebep olan hastalıklar, bu hastalıkların tedavisinde kullanılan bir çok ilacın etkisi de vardır. Çözüm yine bizlerin elinde mecburiyet karşısında kullanılması gereken damlalar uzman göz doktorları tarafından verilmektedir.
Çocuklarda şaşılık ameliyatı sonrasında gözlük kullanımı, şaşılık ameliyatı zor ve tehlikeli bir ameliyat değildir. Ameliyatta yapılan bir tarafı çeken bir eteğin terzi elinde düzeltilmesine benzer. Az çalışan kas kısaltılarak gücü arttırılır, çok çalışan kas da biraz gevşetilir. Gözlük ihtiyacının yapılan işlemle bir alakası yoktur. Gözlük ihtiyacının yapılan işlemle bir alakası yoktur. Gözlük kullanma gereği varsa ameliyattan sonra da devam eder.
Lazer ameliyatlarında amaç gözlüklerle görebildiğiniz kadarını gözlüksüz görmenizdir. Lazer, numaralar henüz ilerleme durumunda iken yapılırsa kullanmak durumunda kalınır. Göz diyoptrisinin en az 1 yıldır artmıyor olması şartı aranarak lazer ameliyat yapılırsa gözlük kullanma oranı azalır. Mutlaka kaliteli bir optik merceği olan güneş gözlüğü ameliyat sonrası şarttır. Numaralı gözlüğe ihtiyaç ameliyatın hemen sonrasında olmasa bile göz yaşlanan bir organ olduğu için ilerleyen süreçte mutlaka ihtiyaç haline gelecektir.
Katarakt ameliyatı sırasında göz içine yerleştirilen merceğin diyoptrisi, uzağı ve yakını net görecek şekilde ayarlanabilir denilsede yakını asla sıfırlamak mümkün değildir, yakın için gözlük kullanılması gerekir. Eğer ameliyatta takılan mercekle göz miyop yapılırsa, o kişi yakını gözlüksüz görebilir fakat uzak görme için mutlaka gözlük ihtiyacı ortaya çıkartır.
Gözlükle güzel görünmek...
Günlük hayatta gözlük kullanmak zorundaysanız, canınızı sıkmayın. Yüz şeklinize ve ten renginize yakışan gözlüğü seçip, gözlüğünüze uygun makyajı yapmanız, gözlerinizin güzelliğini ortaya çıkarmaya yeter de artar bile!
Gözlük takıyor ve gözlüklerinizin gözlerinizi gizlediğini düşünüp, makyaj yapmanın beyhude bir çabanın ötesine gitmediği kanısındaysanız, o zaman bu önyargınızdan hemen vazgeçin. Şimdi vereceğimiz birkaç ipucu sayesinde hem kendinize en çok yakışan çerçeveyi bulabilir, hem de gözlük takmanıza rağmen makyajınızla gözlerinizi ön plana çıkarabilirsiniz.
Makyaja başlamadan
Makyaj yapmak için gözlüklerinizi çıkarmanız gerekecek ve bunun dezavantajları da ortada. Odaklanamama, iyi görememe gibi sorunları öncelikle makyajınızı parlak ışık altında yaparak ve 5x ila 10x kadar büyüten devaynası kullanarak giderebilirsiniz.
Aynaya bakarken
Gözlük gölge yapar, bu da göz altı halkalarının olduklarından daha koyu görünmelerine sebep olur. Cilt renginiz ne olursa olsun, krem rengine dönük bir kapatıcı, bu türden renk bozukluklarını en iyi şekilde telafi eder. Gözlük çerçevesinin burun kemiğiniz ya da yanaklarınız üzerindeki fondötene sürtüp bunu çıkarmaması için, makyajınızı her zaman pudra sürerek bitirin. Ayrıca gene çerçevenin değdiği yerlerde biriken fazladan yağı almak için özel pudralı kağıtlardan kullanın.
Sihirli gözler
Gözlük çerçeveleri göz çevrenizde sert bir ifade yaratır. Bu nedenle yumuşak ve doğal görünümlü bir göz makyajı gözlük takanlar için daha uygun olacaktır. Gözlük camlarının doğal çarpıtma etkisini tersine çevirmek içinse şunları yapabilirsiniz:
- Uzağı göremeyenlerin gözlüklerindeki camlar büyütme etkisi yaratır. Bu nedenle uzağı göremeyenler, gözlerini vurgulama işinde abartıya kaçmamalı. Mesela siyah eyeliner ve koyu kahve tonlarındaki farınızdan vazgeçip, gri ya da bej gibi daha yumuşak bir rengi kirpik diplerine uygulayabilirsiniz.
- Yakını göremeyenlerin gözlüklerinde ise durum tam tersi. Bu camlar, gözleri küçük gösterir. Yakını göremiyorsanız, o zaman alt kirpik diplerine makyaj yapmaktan kaçının; çünkü bu gözlerinizi daha da küçük gösterir. Bunun yerine, nötr tonlarda bir farı göz kapağı çizgisine uygulayarak derinlik kazandırın. Üst kirpik diplerinize ise lacivert veya kahverengi eyeliner ya da göz kalemi çekin.
Kirpik avantajı
Kirpikler gözlüklerin ardında kalınca silik kalabilirler. Kirpik kıvırıcı bu noktada imdada yetişir. Böylece kirpikleriniz kıvrılır ve gözlük camına çarpmazlar. Ayrıca kirpiklerin ortaya çıkması gözlerinizi de daha büyük gösterir. Bir veya iki kat su geçirmeyen rimel de sürdünüz mü, kirpiklerinizin gözlük camlarında iz bırakmayacağına emin olabilirsiniz!
Gözlük seçme rehberi
- Çerçeve seçerken, kaş şeklinizi göz önünde bulundurun. Kaş şekliniz ve çerçeve birbirleriyle yarış içinde olmamalı. Sayfadaki fotoğraflarda, klasik kaş şekillerini ve bunlara en yakışan gözlük çerçevelerini görebilirsiniz. Ayrıca kaş ve çerçeve arasında biraz mesafe olması önemlidir, yoksa kirpikler ve çerçeve üst üste binerek tek bir çizgiymiş gibi komik bir ifade yaratabilir.
- Çerçeve rengini cilt renginize göre seçin. Mesela pembe tonlar açık renk tenlilere sıcak bir hava katarken, hafif titanyum ya da gümüş gibi metal çerçeveler, soğuk cilt renklerine yakışır. Kırmızı ya da turuncu gibi parlak renklerle bronz ve altın tonları, buğday tenlilerde güzel durur.
- Klasik kemik çerçeveler hemen herkese yakışır. Açık veya koyu tonlardan kendinize yakışanını seçebilirsiniz.
- Yüzünüzün şeklini dengeleyen bir çerçeve seçin. Mesela geometrik ya da kare çerçeveler en çok yuvarlak yüzlülere yakışır. Yuvarlak, yumuşak hatlı çerçevelerse köşeli yüzler için daha uygundur. Oval çerçevelerse hemen herkese yakışır.
Güneş, bizim en büyük dostumuz ve en tehlikeli düşmanımızdır. Güneş olmasaydı yaşam olmayacaktır ama aynı güneş yaşlanmaya da neden olmaktadır. Gözün gören noktasının (sarı nokta) erken yaşlanması, kataraktın hızlı oluşumunu, gözün beyazında görülen halk arasında kuşkanadı (pterjiyum) hep güneşin hızlandırdığı yaşlanma belirtileridir.
Güneş gözlüğü günümüzde artık aksesuar olmaktan çıkmış, kullanımı zorunlu sağlık gereği olmuştur. Kullandığımız güneş gözlüklerinin kalitesi bir korumaya sahip olması şartını asla unutmamalıyız. Kalitesiz bir güneş gözlüğü merceği uv’den korumak isterken daha fazla zarar verebilir. Nedeni, gözümüz çok iyi çalışan bir makine gibidir. Her parasının bir görevi vardır ve gözümüzü en güvenlikli şekilde sanki bir ordu sizi koruyormuş gibi gözü korur. Yoğun bir ışık algısı hissedildiği zaman gözümüzdeki siyah kısım (pupilla) daralır ışığın geçmesini güçleştirir, karanlıkta ise zarar verecek ışık yok der ve genişler. Kısacası doğal bir koruyucu olarak her daim görevinin başındadır. Kalitesiz bir güneş camı siyah kısma (pupillaya) sana ihtiyaç yok sinyali vereceği için koruma yapmayacaktır yani daralmayacak ve göz arkasına gelen tüm ışığı geçirecektir. Güneş gözlüğünün merceği kırıcılığını yapmadığı için göz arkasında ciddi problemler, bazen düzeltilmesi imkansız yanıklara sebep olacaktır. Kaliteli bir güneş gözlüğünü ancak optisyenlik müesseselerinden alabilirsiniz, çünkü optisyenlik müesseseleri merceğin kalitesi ile ilgili tüm gerekli bilgi ve belgelere sahip tek merkezlerdir.
Glokom optik sinirin (gözden beyne iletiyi götüren sinir ) gözü terk ettiği yerde hasara uğraması ile neticelenen bir durumdur. Bu tür hasar görme kalitesini etkilemektedir. Çocuklarda görülen bu tür hasar hemen hemen her zaman yüksek göz içi basıncı ile seyreder. Göz içi basınç yükselmesi gözü etkileyen enflamasyon ya da diğer sebeplere bağlı olabilir. Bu tür glokomlar Sekonder Glokom olarak kabul edilir. Erken çocukluk çağında gelişen Glokomlara Konjenital ya da Gelişimsel Glokom denir. Bu tür Glokom' la 10.000 canlı doğumda bir sıklıkta karşılaşmaktayız. Göz İçi Basıncını hangi faktörler kontrol eder. Göz bir topa benzer. Bu topun pompa fonksiyonunu göz içini dolduran ve silyer cisim olarak adlandırılan kısmın oluşturduğu sıvı (hümör aköz ) üslenmiştir. Bu cisim halka şeklindedir ve gözün renkli kısmı olan irisin hemen yanında yerleşmiştir. İris gözü iki kısma ayırır; ön kamara ve arka kamara . Hümör aköz iris merkezinde bulunan boşluktan (pupil, göz bebeği ) gözün ön kısmına doğru ilerler. Gözün ön kısmını kubbe gibi örten saydam dokuya korna denir. Kornea kökünde gözün drenaj (suları akıtma, filtrasyon ) sistemi yerleşmiştir. Hümör aköz bu drenaj sisteminden (trabeküler ağ) geçerek toplayıcı kanala (Schlem kanalı) oradan da gözün dışına bulunan kan damarlarına geçer. Bu drenaj sisteminde oluşacak direnç göz içi basıncın artmasına neden olacaktır. Çocuklarda göz içi basıncın yükselmesinin nedeni büyük çoğunlukla bu drenaj sisteminin düzgün çalışmamasına bağlıdır. Bu tıkanma (direnç) birçok sebebe bağlı olabilir.
Bebek ve Çocuklarda Glokom belirtileri Büyük göz Işık hassasiyeti Bulanık Kornea Göz sulanması Az görme ve titreyen göz (nistagmus) Şaşılık (strabismus) Büyük göz Bebeklerde gözün ön tabakası (sklera) yetişkinlere kıyasla daha esnek ve yumuşaktır.
Bu yüzden göz içi basınç yükseldiği zaman göz bir balon misali genişleyecek ve büyüyecektir. Bundan dolayı eskiden Konjenital glokoma buftalmus (öküz gözü) deniliyordu. Bu belirti bebeklerde yüksek göz içi basıncının en iyi belirtilerinden biridir. Göz içi basıncın normal sınırla gelmesi bu durumun gerilemesine (normal boyutlara) sebep olmasa da ilerlemesini durduracaktır.
Çocukların göz sorunları büyüklerinkine benzerse de, büyüklerden farklı sorunlara neden olabilir. Çocuklukta görülen bazı hastalıkların tedavisi erişkin hayatta karşılaşılabilecek göz sorunlarının erkenden önlenmesinde çok önemlidir. Aşağıda sıkça görülen rahatsızlıkların sadece bir kısmı anlatılmaktadır.
Doğuştan itibaren olan sulanmadan göz yaşı kanalındaki tıkanıklık sorumlu olabilir. Kanal tıkanıklığı, erken doğmuş bebeklerde, erkek ve sezeryan bebeklerinde biraz daha fazla görülebilir. Çünkü ana rahminde kanalın ağzı zarla örtülüdür ve genellikle doğum sırasında veya doğumdan birkaç gün sonra açılır. Bu tıkanıklıklar gözde sulanma ve çapaklanmaya neden olabilir. Bu durum genellikle geçicidir, uygun damla ve masaj ile % 90 lara varan oranlarda düzelebilir. Kanal tıkanıklığı 1 yaşa kadar düzelmez ise sonda uygulaması ile çözümlenebilir. Sonda uygulamasına rağmen düzelmeyen hastalarda ameliyat gerekebilir. Doğuştan itibaren olan çapaklanmalar gözü tehdit edebilen enfeksiyon hastalıklarına bağlı olabileceği için mutlaka göz hekimince görülmelidir.
Göz yaşı kanal tıkanıklığına bağlı gözde sulanma Gözlerde enfeksiyona bağlı sulanma.
Doğumsal veya bebeklik döneminde gittikçe gelişen katarakt görülebilir. Genetik (ailesel yatkınlık), metabolik (sistemik bir hastalık), annenin gebeliğinde geçirdiği mikrobik hastalıklar (özellikle kızamıkçık, toxoplazma, suçiçeği ), erken doğum, travma, bazı ilaçlar bebeklik döneminde katarakta neden olabilir. Ancak bebeklik kataraktı hiçbir neden olmaksızın da görülebilir. Doğumsal kataraktın tedavisi cerrahidir, kataraktın yoğunluğuna, tek veya çift taraflı olmasına bağlı olarak ameliyat zamanına karar verilir. Hangi nedenle olursa olsun bebeklik kataraktları ameliyat edilmelidir. Daha sonra görmenin düzelmesi için rehabilitasyon tedavisi gerekir. Bebeklerde de glokom yani göz tansiyonu olabilir. Yapısal bazı kusurlar bebeklerde doğduğu anda veya doğumdan sonraki ilk aylarda göz tansiyonuna neden olabilir. Genellikle göz küresi büyüktür gözlerde sulanma, ışıktan çok rahatsız olma, korneanın saydamlığını kaybetmesi ile ve göz tansiyonunun yüksek olması ile teşhis konulur ve tedavisi cerrahidir. Sağ göz sol göze göre glokoma bağlı büyük Sağ gözde konjenital katarakta bağlı göz bebeği beyaz görülmekte.
Erken doğan, düşük doğum ağırlıklı, küvözde kalan ve yüksek konsantrasyonda oksijen tedavisi alan bebeklerde görülebilen bir durum prematüre retinopatisi olarak bilinir. Gözün arka kısmının (retina) gelişimi tamamlanamadan doğan bebeklerde oksijen kullanımına bağlı, retina dokusunun damarlanması bozuk olabilir. Bazen hafıf seyirli ve geri dönüşümlü olabileceği gibi, bazen de daha ağır seyredebilir.32 haftanın altında ve 2000 gramın altında doğmuş ve küvözde kalmış bebekler risk altındadır, bu bebeklerin yaşamın ilk 4-6 haftasında muayene edilmesi gereklidir . Tedavide lazer veya krio (dondurma) yöntemi sık kullanılır. Bozuk olan damarlı kısım lazerle veya dondurularak tedavi edilebilir. Ayrıca bir kısım hastada cerrahi tedaviye ihtiyaç vardır. Prematüre retinopatisi gerileyip kendiliğinden iyileşebilir veya laser tedavisi yapılıp hastalık durdurulabilir. Ancak yine de bu bebeklerde ileri dönemlerde normal çocuklardan çok daha sık olarak şaşılık ve görme bozukluğu ortaya çıkmaktadır. Tüm prematüre bebeklerin % 20 si iki yıl içinde şaşılık ve/ veya kırma kusuru geliştirir. Yani prematüre bebekler çocukluk çağını da göz hekimlerinin kontrolü altında geçirmelidir. Gözde ilerlemiş prematür retinopatisi Prematür retinopatisinde MUAYENE
Bebeklerde ilk 3 ayda ara sıra olan göz kaymaları normaldir. Daha sonra olan kaymalar mutlaka göz hekimince değerlendirilmelidir. Kaymalar bazen sadece basit bir şaşılıktan fazlası olabilir. Devamlı olarak bir gözün kayması görmenin o gözde daha az olduğunun belirtisidir ve önemlidir. Doğuştan kas felçleri de olabilir. Gözün hareketlerini sağlayan kasların sinirlerinin felçleri görülebilir. Gözün içinde bulunduğu kemik çukurun (orbita) boyutları da değişik ise bu durumda gözün hareketlerinde bozukluklara neden olabilir. Bazen de yapısal olarak gözün bazı kasları düzenli çalışmaz ve gözde hareket bozuklukları görülebilir. Hamilelikteki sorunlardan kaynaklanan anomaliler de görülebilir. Görme azlığına bağlı olarak göz sinirlerinin zayıflığında gözde titremeler (nistagmus) görülebilir. Titremeler zamanla düzelebileceği gibi kalıcı da olabilir. Tedavide görmesi az olan bebeklerde iyi bir rehabilitasyon gereklidir. Gözdeki hareket bozuklukları gözlük, ortoptik tedaviler ve cerrahi yöntemlerle düzeltilebilir. Çocukta göz hareket bozukluklarına bağlı baş pozisyonları gelişebilir, çocuk karşıya bakarken başını eğebilir çenesi yukarıda veya aşağıda bir baş pozisyonu geliştirebilir. Bu durum bazen ortopedik bir problem sanılır böyle çocuklarda mutlaka bir göz muayenesinin yapılması gereklidir. Şaşılığa bağlı anormal baş pozisyonu İçe kayma (Ezotropya) Şaşılığa bağlı anormal baş pozisyonu
Göz tembelliği önlenebilir görme kaybıdır. Göz tembelliği bir veya iki gözün standart görme seviyesinin altında olmasıdır. Çeşitli nedenlere bağlı oluşur. Bir veya iki gözde olan kırma kusuru yani bilinen deyimi ile göz bozukluğu, şaşılık varlığı, bir gözde kapak düşüklüğü vb pek çok neden sıralanabilir. Çocukluk yaş döneminde kapama ve ortoptik yöntemlerle tedavi edilebilir. Çocuklara uygun gözlük verilmesi ve tembel gözün çalıştırılması amacıyla sağlam göze yapılan kapamalar tedavinin aslını oluşturur. Ortoptik tedavide ise tembel göz çalıştırılarak görme artışı sağlanabilir böylece her iki gözü ile görme yetisi kazandırılmaya çalışılır. Bu sayede çocuk üç boyutlu görme yetisine yani derinlik hissine kavuşabilir. Bu nedenle gözle görülür hiçbir sorunu olmasa bile bebeklerin ilk bir yaş içinde göz muayenelerinin yaptırılması çok önemlidir.
Genelde, hangi yöne doğru bakarsak bakalım gözlerimiz birbirine paraleldir. Her iki göz ekseninin paralelliğinin bozulmasına şaşılık (strabismus) denir.
Gözün hareketini sağlayan dış kaslardır. Her bir gözde bulunan 6 adet kas, gözün çeşitli yönlere hareket etmesini sağlar.
Gözü hareket ettiren 6 adet kas vardır.
Bu kasların birinin veya birkaçının görev yapamaması veya gözleri hareket ettiren diğer mekanizmaların bozulması durumunda şaşılık meydana gelir...
İçe kayma (Ezotropya)
ŞAŞILIK TÜRLERİ 1. İçe Şaşılık (Ezotropya)
2. Dışa Şaşılık (Ekzotropya)
3. Yukarıya Şaşılık (Hipertropya)
4. Aşağı Şaşılık (Hipotropya)
ÖZEL ŞAŞILIK TİPLERİ
1. Felce Bağlı Şaşılık (Nörolojik)
2. Felce Bağlı olmayan Şaşılık (nedeni bilinemeyen)
Felce bağlı şaşılık
Doğuştan olan kaymalar genellikle gözlük gerektirmeyen, erken dönemde(6 ay - 1 yaş) ameliyat edilmesi gerekli kaymalardır. 2 - 3 yaş arasında ortaya çıkan kaymalar genellikle gözlükle tam olarak düzeltilebilir. Gözlük takıldığı halde düzelmeyen kaymalara ise cerrahi tedavi gerekir. Cerrahi tedavi öncesi kapama tedavileri yapılmalı ,varsa göz tembelliği tedavi edilmelidir.
Gözlükle düzelen tip şaşılık ŞAŞILIKTA GÖZ TEMBELLİĞİ Çocukluk çağı kaymalarında ki en önemli problem genellikle tek bir gözün kayması nedeniyle ortaya çıkan göz tembelliğidir. Göz tembelliği bir gözün görmesi gerektiğinden az görmesidir. TEDAVİ YÖNTEMİ Erken teşhis edilen göz tembelliğinin tedavisi mümkündür. Tedavide iyi gören göz belirli zamanlarda kapatılarak tembel gözün çalıştırılması en sık kullanılan yöntemdir. Göz tembelliği tek başına cerrahi bir müdahaleyi gerektirmez. ERKEN TEŞHİS VE TEDAVİ UYGULANMAYAN ÇOCUKLARIN GÖZLERİ ESTETİK PROBLEMİN YANI SIRA ÖMÜR BOYU AZ GÖRMEYE MAHKUM OLURLAR. ERİŞKİNLERDE ŞAŞILIK Erişkinlerde görülen şaşılık nedenleri; Şeker hastalığı Tiroid hastalığı Kalp ve damar hastalıkları Hipertansiyon Beyin tümörleri Zehirlenmeler Değişik nörolojik hastalıklar Kazala Felçlerden kaynaklanmaktadır. Öncelikle nedene dayalı tedavi yapılmalıdır. BELİRTİLERİ ? Çift görme, gözde ağrı, okurken zorluk, baş ağrısı ve değişik baş pozisyonları belli başlı belirtileri arasındadır.
Ara ara (İntermitan) görülen şaşılık ŞAŞILIĞIN TEDAVİSİ 6. Aydan itibaren başlar. Tedavinin amacı görme keskinliğinin Tam'a ulaştırılması, göz tembelliğinin giderilmesi ve gözlerin aynı anda aynı noktaya bakmasının sağlanmasıdır.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR ?
Gözlük Tedavisi Kapatma Tedavisi Medikal ve Damla Tedavileri Cerrahi Tedavi
Bebeklerde doğuştan üst göz kapağının düşüklüğü, göz kapaklarının aralığının dar olması, burun kökünde fazlalık deri kıvrımları, gözler arasındaki mesafenin normalden fazla veya az olması gibi yapısal bozukluklar görülebilir. Görmeyi tehdit edici boyutta değillerse ameliyat geciktirilebilir veya yapılmayabilir. Bebekte görme, kapak düşüklüğü veya diğer yapısal problemler nedeniyle etkileniyor ise yani kapak düşüklüğü göz bebeğini kapatıyor ise ve bu durum özellikle gözlerin birinde ise tedavide gecikmemek gereklidir. Bebeklerde kapak enfeksiyonları da görülebilir. Bu nedenle kapak ve kirpik temizliği çok önemlidir. Arpacık ve arpacığa benzeyen kapakta şişlik yapan enfeksiyon hastalıkları bebeklerde beklemeden tedavi edilmelidir. Çünkü kapak şişliği ve basıya bağlı göz dokularında deformasyon ve göz tembelliği oluşturma riski bulunmaktadır. Allerjik hastalıklar da bebeklerde görülebilir. Allerjiler bebeklerde 6. aydan sonra görülür, kaşıntı ve sulanmaya neden olabilir.
Gözün ön yapılarının anne karnında yetersiz gelişmesi sonucu ortaya çıkan göz tansiyonu artışı ve buna bağlı ortaya çıkan belirtilerdir. Bu başlık altında birkaç tip glokomdan bahsedilebilr. Yaşamın ilk günlerinde doğumdan hemen sonra görülen " hakiki konjenital glokom " en sık rastlanılan tipidir. Eğer ilk bir kaç yılda görülürse "infantil (bebeklik dönemi) glokomu" 3 yaşından sonra ortaya çıkarsa "jüvenil (genç erişkin) dönemi glokomu" olarak adlandırılabilir.
Anne karnındaki yaşamın son aylarında göz sıvısını oluşturan dokuların gelişimi tamamlanır ve aköz adı verilen sıvının üretimi başlar. Yine bu dönemde eş zamanlı olarak bu sıvının göz dışına çıkışını sağlayacak dışa akım kanalları da gelişmiştir. Böylece göz içinde sıvı birikmesi olmaz. Ancak aközü gözün dışına taşıyacak kanal sisteminde anne karnındaki devrede herhangi bir nedene bağlı olarak yeterli gelişme olmaz ise göz içinde aköz birikecek ve bu da göz içinde basıncı arttıracaktır. Bebeklerde gözü saran dış örtü henüz sertleşmemiştir. Göz içindeki artan basıncın görme siniri üzerine baskı yapmaması için adeta bir koruma mekanizması olarak göz küresi genişler. Böylece yeni doğan bebekler iri gözlü olarak doğarlar. Halk arasında "öküz gözü" olarak da bilinir. Yaşamın ilk birkaç yılı içinde de artan göz içi basıncı göz küresinde benzer büyüme yapar. Ancak 3 yaşından sonra artık göz kabuğu sertleşmiştir, artan göziçi basıncı böyle bir büyümeye yol açmaz.
Primer konjenital glokom olarak adlandırdığımız tablo sadece göz sıvısı dışa taşıyan kanallardaki bozukluk sonucu oluşur, gözün diğer yapıları sağlamdır. Bu tip konjenital glokom en sık görülen tiptir ve 10.000 canlı doğumda 1 sıklıkla görülür. Hastaların %65'i erkektir. Kalıtımsal %10 oranında olup %90 çok etkenli olarak ortaya çıkar.
Yeni doğan bebekte konjenital glokom şüphesi uyandıracak belirtiler aşırı sulanma, ışıktan kaçma ve kapakların sıkı sıkıya kapanmasıdır. Bebeğin göz küresi dikkat çekecek kadar büyüktür. " Buftalmi" yani öküz gözü olarak da adlandırılır. Konea olarak adlandırdığımız ön mercek yüksek basıncın etkisi ile renk değiştirmiştir. Hafif mavimsi olarak görülür, bebeğin göz rengi ve göz bebeği iyi seçilmez. Muayenede göz küresinin yatay - dikey çapları bebeklerde olması gereken 10-10,5 mm gibi değerlerin çok üzerinde ölçülür. Genel anestezi altında yapılan muayenede göz tansiyonu anestezi etkisi ile düşse de yine de 21 mmHg üzerinde ölçülür ama çok da yüksek değerlere ulaşmaz. Göz sıvısını dışa çıkaran kanal sistemi özel bir mercekle incelendiğinde sanki üzerinde bir zar var gibi parlak renkte görülür. Göz içi basıncına bağlı olarak görme siniri süratle çukurlaşır ancak erişkin farklı olarak tansiyon düşecek olursa hızlı bir iyileşme görülür. Ama tedavide yetersiz ya da geç kalınırsa da görme siniri tamamen atrofiye gider.
Doğumda mevcut kornea bulanıklığına doğum travması sonucu korne iç tabakalarının yırtılması, doğumsal kornea iltihapları ( özellikle kızamıkçık iltihabına bağlı), bazı metabolik hastalıklar (karaciğer bozukluğu sonucu oluşan depo hastalıkları),kornea endotel hücrelerindeki doğumsal kusura bağlı sıvı toplantısı neden olabilir. Büyük korneaya cinsiyete bağlı megalokornea adı verilen özel ve nadir tablolar, ya da yüksek miyopi neden olabilir. Sulanma, doğuştan göz yaşı tıkanıklığına bağlı olabilir.
Konjenital glokomun ilaçla tedavisi mümkün değildir. Tanı konduktan en kısa süre sonra cerrahi tedavisi gereklidir. Cerrahi tedaviye kadar geçecek kısa zaman içinde ilaç tedavisi verilebilir. Tedavide amaç göz içi artan sıvı basıncını düşürmektir. Bu amaçla dışa akım kanallarının açılmasını sağlayacak cerrahi girişimler yapılır. Ancak tedavi zordur, birden fazla müdahale gerekebilir. Konjenital glokomda tedavi sadece göz tansiyonunu düşürmek olmamalıdır. Bu bebeklerde görme tembelliği, şaşılık, yüksek miyopi veya astigmatizma gibi görsel bozukluklar meydana gelebilir. Eğer varsa bu belirtilerin de tedavi edilmesi gereklidir. Bazı tip konjenital glokomlarda göz ve göz dışı organlara ait başka problemlerde olabilir. Mesela dış yüz bozuklukları, işitme problemleri, böbrek üstü bezi tümörü, zihinsel gerilik gibi. Eğer böyle bozukluklar da glokoma eşlik ediyorsa ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Bebeğinin doğuştan göz tansiyon hastası olduğunu öğrenmek anne baba için üzücü bir haber olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki konjenital glokom tedavisi olan bir hastalıkltır ve ne kadar erken tanı konulursa tedavi o kadar başarılı ve görsel kayıp o denli az olacaktır. Bu nedenle özellikle anne babalar ve belki de daha önemlisi bebeğin doğumunu ve ilk muayenelerini gerçekleştirecek kadın doğum uzmanı ve çocuk hastalıkları doktorlarının da bu hastalık hakkında bilgi sahibi olmaları ve şüphe halinde bebeği bir çocuk göz hastalıkları uzmanının kontrolüne göndermeleri çok önemlidir.